Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Hazırlığınızı yapın..

Hazırlığınızı yapın. Sizi bekleyen tek şey var, hayal kırıklığı. Hepiniz hayallerinizin büyüklüğü ölçüsünde acı çekeceksiniz aklınızdan çıkarmayın. Aklınızı bir kenara bırakıp üçüncü sınıf mutluluklar yaşadığınız anlar olacak elbet. Ama er geç akıl başa gelecek ve farkedeceksiniz. Ne kadar çok hayal, o kadar çok acı.. Geçici mutluluk anlarında ister istemez hayal kuracaksınız. Ama istisnasız her hayal yerini utanç ve öfkeye bırakacak. Hiçbir şey kurtaramayacak sizi. Aşklarınız, planlarınız,evarabaçocukbahçeevli gelecek tasarılarınız, kredi kartlarınız, sohbetleriniz, baştan çıkarmalarınız, kıyafetleriniz, kediniz, köpeğiniz, sevgiliniz, anneniz, babanız, dostlarınız, bildikleriniz, gördükleriniz, gezdikleriniz, yedikleriniz, içtikleriniz.. Bunların bazılarını elde eder gibi olacaksınız mutlaka. Ama elde ettiğiniz zaman kurduğunuz hayallerin güzelliğiyle uzaktan yakından alakalarının kalmadığını göreceksiniz. Sevgilinizle evlendiniz diyelim. Birine aşıksanız kuracağınız en güzel hayal bu olmalı. Ama sevdiğiniz kadının bir kaç yıl içinde nefret ettiğiniz karınıza dönüştüğüne tanık olacaksınız dehşetle. Kedi mi aldınız? Çok seviyorsunuz değil mi? Bir kaç yıla kalmaz ya ölür ya evden kaçar hiç merak etmeyin. Gelecekle ilgili planlarınız mı var? Hayat denilen şeyin planlarınızın dışında kalan her şey demek olduğunu anlamanız hiç zor olmayacak. Sahip olduğunuzu zannettiğiniz her şeyin aslında size sahip olduğunu anladığınızda gidecek yeriniz bile kalmayacak. Elde ettiklerinizle avutmaya kalkmayın sakın kendinizi. Hiçbiri tutamak olamayacak size. Sizi bekleyen tek şey var, hayal kırıklığı.. Hayalleriniz ne kadar gerçeğe yakınsa acınız da o kadar büyük olacak. Çünkü hiçbir hayal gerçekleşmeyecek. Bundan kurtuluş yok. Ama acıyı azaltmanın bir yolu var. Hayal kırıklığınızı başkalarının insafına bırakmamak. Kendi hayal kırıklıklarınızı kendiniz yaratırsanız başedebilirsiniz acıyla. İzin vermeyin hayallerinizi başkalarının yıkmasına. İstediğiniz kadar güzel ve sevimli hayaller kurun, özgürsünüz. Ama hemen ertesi gün hayallerinizin en büyük muhalifi olmak koşuluyla. Bir düş görümü zamanınız var, o kadar.. Sevgilinizi en çok sevdiğinizi düşündüğünüz anda terk edin mesela. Eğer becerebilirseniz başta üzülür ama sonra sonsuza kadar kendinizi iyi hissedersiniz. Çünkü o hep sizin sevgiliniz olarak kalır. Zamanın ve hayatın sizdeki onu kirletmesine izin vermemiş olursunuz. Annenizin vitrinindeki dokunulması yasak kristal çay takımları gibi kalbinizin en yüksek yerine kaldırın onu ve hiç dokunmayın. Çay içmeye başlarsanız eğer iflah olmaz su lekeleriyle başedemezsiniz. "İnsan hayallerinin büyüklüğü ölçüsünde özgürdür" gibi laflar duyacaksınız zaman zaman. Sakın bu tür geri zekalılıklara kulak asmayın. Fotosentez dahi yapıyor olsalar yine de şükredecek şeyler bulabilen polyanna müsvettelerinin morfinidir o tür sözler. Uyuşmayın, ruhunuzun uyuşturulmasına da izin vermeyin. Size güzel şeyler söyleyenler olacaktır, kanmayın.. Sizi nasıl sevdiklerini anlatıp değerli olduğunuzu hissettirmeye kalkabilirler, aman dikkat.. Zaten bir çoğunuzda iki güzel lafla mayışıp hemen köleleşme potansiyeli var. Eğer ruhunuzu hayallerinizin gerçek olacağı yanılsamasına kaptırırsanız sizi kimse kurtaramaz. O yüzden hayaller kurun, sonra onlara acımasızca saldırın. Gerçi kendinizle uğraşmaktan vakit kalmaz ama eğer yapabiliyorsanız başkalarının hayallerine de saldırın. Ne kadar çabuk gözlerini açarsanız etrafınızdakilerin o kadar büyük iyilik yaparsınız. Ama neyse bunu boşverin, kendinizi kurtarın. Unutmayın ne kadar çok hayal, o kadar çok hayal kırıklığı, sizi bekleyen başka hiçbir şey yok. Hazırlığınızı yapın...

1 yorum:

  1. buna biz hayatı yaşayamamak ve hayal kırıklıklarını kaldıramamak adını veriyoruz bence. yani bir insan hayal kırıklığına uğramamak için yapmak istediklerini yapamıyorsa gerçekten çok büyük sorunları var demektir. marjinal fayda denilen bir olay var. bir ürünü alırsın ve mutlu olursun. o ürünü aldıktan sonra o ürünün verdiği mutluluk süresine marjinal fayda deniliyor. sonra başka bir ürün alırsın. malesef hayallerimiz de öyle. kurarız ve kurduğumuz kısımdan yaptığımız kısma kadar mutlu hissederiz. daha sonra başka hayaller kurup onu gerçekleştirmek isteriz. yani hayatın gerçekten içi boş bir şişeden farkı olmadığını ve bizim içtiğimiz şeyin de bir hiç olduğunu değiştirmez. fakat hiç yapmamak bu kendini korumaktan da ötesi. bu bana saçmalıkmış gibi geliyor.

    ''ya evlenin ya da evlenmeyin...
    ya da her ikisi için de pişman olun.
    dünyanın aptallığına kahkahayla gülün
    pişman olun.
    onun için ağlayın
    ve yine pişman olun.
    dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
    ya da onun için ağlayın;
    her ikisi için de pişman olun
    dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
    ya da onun için ağlayın;
    her ikisi için de pişman olun.
    kendinizi asın; ve pişman olun.
    kendinizi asmayın,
    onun için de pişman olun.
    kendinizi asın yada asmayın
    ikisi için de pişman olun
    ister asın ister asmayın,
    her ikisi için de pişman olun.
    işte sevgili dostlarım,
    tüm insan bilgeliğinin özü.''

    YanıtlaSil