Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Kasım 2016 Pazartesi

TESİRSİZ PARÇALAR 341

Horlanan kedinin köpeğin kırık kalbi yamultacak hepimizi. Hiçbir şeyden değilse bile yüzüne bakmadan geçtiğimiz dilenen çocukların intizarından yanacağız. Kalbi kırık kilolu genç kızların ahı hepimizin ağzına sıçacak. Biri bari yazsın ulan o çocukların dramını. Bir sürü orospu çocuğu o kızları göz göre göre kandırıyor. İbneler! Demin şahit oldum yan masada. Kızcağız gözünün içine bakıyor puştun belki beni sever diye. Herif sıkıştırıp okşama derdinde. Ya masayı başına geçirecektim lavuğun, hadi ablam kalkalım, evine git, siktir et bu yavşağı diyecektim ya da hesabı isteyip kendi başıma kalkacaktım. Kendi başıma kalktım! Çünkü ben de korkak bir pisliğim sanırım. Allah belamı versin.

İnsan insanın korkaklığıdır!

İnsan dışında her şeyin bir manası var alemde. Kedinin, köpeğin, kuşun, ağacın… Varoluş gayesine ihanet eden bir tek mahluk, insan! Bu mu lan eşref-i mahlukat?

İnsan insanın utancıdır!

Dilenciye para verirken bile kafasını tavuk gibi üçyüzaltmış derece çeviriyor adam. Birileri görüp takdir etsin derdinde. Elli kuruştan karizma devşirecek. Hesap doğru da kendince, kendisi yanlış. Yanlışlıkla doğmuş puşt! Merhamet sömürücü!

İnsan insanın utancıdır!

Herkes adına utanmaktan usandım. Yoruldum yapmaya cesaret edemeyeceğim şeyleri yapmaya yeltenmekten. İçime ata ata yosuna döndüm. Küf gibi bir şey oldum, yaklaşan herkesin yaklaştığına pişman olduğu. Allahım, neden sana havale etmekten başka silahım yok?

İnsan insanın bedduasıdır!

İlerleyelim diye toprağa yerleşme kararı alana lanet olsun! Aşk olsun dostluk diye, sevgi diye, merhamet diye götün götün birbirine yaklaşana. Uzak dursa herkes birbirine, kimse kimseye zarar veremeyecek. Mesafe iyidir diye yazmıştım bir zaman. Eksik yazmışım. Mesafe şarttır, gerisi hikaye.
İnsan insanın hayal kırıklığıdır!

Bana bunları söyleten geceye de aşk olsun. Sabah dersine gireceğim çocukların hatırına bastırıyorum öfkemi. Yoksa valla minnetim yok kimseye!

İnsan insanın ertelediği öfkesidir! Erteleyelim bir gece daha. Ecel menzilinden bir gecelik daha müsaade alalım. Yoksa bu park, yağan yağmura rağmen, elimde kalacak bu gece!

İnsan insanın mahcubiyetidir! Vesselam

26 Kasım 2016 Cumartesi

MAĞLUP

Bak şimdi bu yarada kaç kişinin dahli var
Fakülte önündeki simit satıcılar şahit
Her kime güvendiysem bir sıfır yenik başladım
Devlete bile yenildim sana mı yenilmeyeceğim?
Canı sağ olsun kuzum bahçenizdeki ağaçların
Annenin ve babanın ve diğer günlük telaşların
Sen gelememişsin üstesinden ben nasıl geleceğim?
İyisi mi bu yara da koleksiyonumda dursun
Sıkma canını sakın nasıl olacaksa olsun.


Yağmaya tereddüt eden yağmurlara baktın mı hiç?
İzledin mi gülerken ağlayan çocukları?
Şehrin bütün kreşleri potansiyel mutsuz kaynıyor
Kafayı yemiş bir çağın göbeğindeyiz kuzum
Sadece annenler değil bütün coğrafya delirmiş
Tek ben değilim meczup, mahalleniz komple manyak
Lakin seni koruyamam koruyacak yerlerim yara
Ama olsun sen bana ağlama
Ağlayacaksan eğer, kendine ağla!


Ağla, sararan yaprakları son defa görüyoruz
Ağla, sigaramız bitti saat onu geçti çoktan
Ağla, kimse sevmiyor bizi ne devlet ne çocuklar
Ağla, bahçelerine kaçan topumuzu kesmişler
Ağla, benim yaralarım muhtemelen bulaşıcı
Ağla, simitçi haklı varlığım bir tür dert!
Ağla, bana bulaşan bir daha iflah olmaz
Ağla, annemgil dahil bütün canlılar ölümlü
Ağla…
Benden çok
Sana yazık!

12 Kasım 2016 Cumartesi

MUTSUZ VE ENDEMİK!

Bak olacak olan oluyor
engel olmak ne mümkün
üstelik ohal var tüm ana yollar tutulmuş
hava yolları ve kara yolları ve tren yolları ve
bilumum resmi kanallar
üstelik sevmek yorulmuş
yıkılmaya yüz tutmuş
yıkılmaya yüz tutmuş bahçeli evler gibiyim
müteahhitlerin pis pis kestiği
Merhamet et haranızdaki atlardan getir
haranızdaki atlardan getir merhamet et
atlardan getir merhamet et haranızdaki
atlardan getir binip gideyim
patikalardan patika beğeneyim merhamet et
sür beni sürgünü olayım civarındaki ağaçların
habitatına razı ama bir taraftan da
yerini yadırgayan mutsuz ve endemik
ve kuşkulu ve telaşlı bir bitki gibi
mağrur
yalnız
ve mutsuz
Gideyim buralardan
taammütsüz günahım çünkü
ne diye gireyim kısmetinle arana
merhamet et, gideyim
belki senden uzaklaşırsam
yaklaşırım yaradana
...