Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

12 Ağustos 2010 Perşembe

Koalalardan Kurtulamamak...

Onunlayken öğrendiği her şeyi unutmaya başladığını fark etti. Onunla birlikteyken bildiği şeyleri de unutuyordu ve onun yanındayken bilemediği pek çok şeyi sonradan da bilemedi. Düşünceleri ile davranışlarını birbirine uyduran görünmez bağ, onun gidişiyle birlikte kopmuştu sanki. O zamanlar düşünmeden davranıyordu artık davranmadan düşünmeye başladı. Bir taraftan da süratle unuttuğu için bildiklerini bu davranışsız düşünme acınacak bir noktaya gelmişti. Ve ne yazık ki insan neyi düşünmek istemezse onu daha çok düşünüyordu. Örneğin koalaların karınlarını nasıl doyurduklarını düşünmeyi yasaklamıştı kendine ama o andan itibaren başka bir şey düşünemediğini gördü.O aptal hayvanlar zihninden çıkmıyordu artık. Bütün meselelerin çözümü koalaların düşünülmemesine bağlıydı, eğer koalaları düşünmeden bir saat geçirebilirse hayatında ters giden her şey düzelecekti, o geri dönecekti mesela.. içkiyi azaltacak,sigarayı bırakacak, yeniden insan arasına çıkacak, kaybettiği kiloları hızla geri alacak, tekrar gülmeye başlayacaktı. Bütün iş o hayvanları zihninden uzaklaştırabilmekteydi. Ama olmuyordu bir türlü. Başka şeyler düşünmeye başladığı zamanlarda bile birden ağacın birine sarılmış bütün geri zekalılığıyla şaşkın şaşkın bakarak ne olduğu belli olmayan yaprakları kemiren o lanet hayvanın görüntüsü beliriveriyordu zihninin derinlerinde. Bu zihninin derinleri lafı da ne kadar sevimsiz. Sanki üç boyutlu bir şeymiş gibi. Bir de altı-üstü oluyor bunların.. Bilinç altı, bilinç üstü, bilinç ortası..Ne çok biliyorlar, her şeyden de haberleri var. Şaşmaz hesaplama yöntemleriyle üçe bölmüşler zihnimizi şu köşe alt köşesi şu köşe üst köşesi ortada okaliptus ağacı.. Evet evet, o ağacın yaprağını yer koalalar. Nasıl bir ağaçsa, ağaç hakkında bilgisi yok ama koalaların yapraklarını kemirdiği kesin. İnsan zannedildiği gibi aynı anda pek çok şeyi düşünemez, iki şeyi bile aynı anda düşünemez, bu mümkün değil. Ama iki düşünce arasındaki geçiş çok hızlı olduğundan bazen aynı anda pek çok şeyi düşündüğü yanılsamasına kapılabilir.Saniyede üçyüzbin kilometre hızla eski sevgilimizden koalalara geçebiliriz mesela ama aynı anda eski sevgilimizi ve koalaları düşünemeyiz. Bu teknik olarak imkansız, tabi bir koalaya aşık değilsek ve daha sonra aşık olduğumuz koala tarafından terk edilmediysek.. Davranmadan düşünmeye başlamıştı artık ve düşünceler dışardan gözlenemediği için hiçbir şey yapmıyor izlenimi veriyordu etrafındakilere. Yakınları endişelenmeye başlamıştı ama o bunu çok umursamıyordu. Bildiği her şeyi unutmaya başlamıştı. Bilmediklerini de bundan sonra hiç öğrenemeyecekti. Günün büyük kısmında çekyatın üzerinde oturup gözleri yarı aralık çıplak duvara bakıyordu sadece. Aslında büyük bir mücadele içindeydi ama dışardan anlaşılamıyordu. Problemin kaynağını bulmuştu. Lanet koalaları düşünmeden bir saat geçirebildiğinde her şeyin yoluna gireceğinden de emindi. Ama.. Sahi koalalar o ağaçtan hiç inmezler mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder