Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

19 Ocak 2014 Pazar

HAMSUN'UN UTANCI

Medeniyetin önemli göstergelerinden biri de herhangi bir şeyi protesto etme şeklidir. Bireysel olarak ya da topluca!

Norveç ve dünya edebiyatının en büyük yazarlarından, 1920 Nobel ödülü sahibi Knut Hamsun, ikinci dünya savaşı yıllarında, henüz ülkesi işgal edilmeden evvel Nazi taraftarlığı ve propagandası yapıp, ülkesinin işgaline zemin hazırlamaya çalışır. Ve sonunda Norveç işgal edilir. Acı dolu günler yaşanır. Savaş bitip işgal sona erdiğinde son derece kırgındır Norveçliler en büyük yazarlarına. Fakat ne hakaret ederler, ne bağırıp çağırırlar ne de intikam hissiyle saldırıya geçerler. Peki ne mi yaparlar?

Bir sabah, genç bir Norveçli, elindeki Hamsun kitabını yazarın evinin önüne bırakıp sessizce uzaklaşır. Bir süre sonra biri daha kitap bırakır aynı yere. Sonra biri daha, biri daha, biri daha... Oslo'lular ellerindeki Hamsun kitaplarını yığarlar yazarın kapısının önüne. Ne bir arbede yaşanır, ne de kötü bir laf edilir. Kırgın Norveç'liler kitapları sessizce bırakıp dağılırlar. Adeta kendi kitaplarından bir dağ oluşur Hamsun'un bahçesinde. Bu zarif tepki, doksan küsür yaşındaki yazara ömrünün en acı dersini verir. Pişman, mutsuz ve utanç içinde yumar hayata gözlerini..

Demem o ki; biraz zeka, biraz da zerafet ve medeniyet, taşla sopayla yaratılan tahribattan çok daha asil ve etkili sonuçlara yol açabilir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder