67.
Oyuncaklar alıyorum sürekli kendime. Arabalarım, helikopterim, trenim, süper kahramanlarım, boncuğum, ejderhalarım ve başka onlarca oyuncağım var. Neden? Oyuncakları çok sevdiğim için mi? Evet oyuncakları çok seviyorum ama tek neden bu değil galiba. İki yaşından itibaren abi olduğum ve sekiz yaşına geldiğimde yanımda üç tane küçük kardeş gördüğüm için çocukluğumda kendime ait oyuncağım olmadı hiç. Oyuncak deyip geçmeyin, bir çocuğun ilk oyun arkadaşı hatta ilk sırdaşı oyuncaklarıdır. Oyuncaklarla beraber büyür çocuklar. Benimse oyuncaklarım diğer kardeşlerim oldu hep. Zaman zaman heves edip yalvar yakar babama aldırdığım oyuncaklarla ancak eve gidene kadar sevişebildim. Çünkü biliyordum ki daha eve girer girmez biri görüp ağlayacaktı ve ben de oyuncağımı ona vermek zorunda kalacaktım. Bazen düşünüyorum, neden hepimize ayrı ayrı oyuncaklar almıyordu acaba babam? Muhtemelen oyuncak o zamanlar pahalı bir şeydi ve yine muhtemelen bizim o kadar paramız yoktu. Neyse işte, şimdi oyuncak alabilecek kadar para kazanıyorum şükür ve oyuncaklarımla eve geldiğimde ağlayarak onları elimden almaya çalışan kimselerin olmayacağını da biliyorum. Bir kaç kez kuş ve balık alıp onlarla oyalanmaya çalıştım ama bazı zamanlar kendim dahil nefes alan hiçbir şeye tahammül edemediğimi farkedince canlı hayvan sevdasından çabuk vazgeçtim. Ve çocukluk aşkım olan oyuncaklarda karar kıldım. O yüzden de kafama estikçe çıkıp oyuncaklar alıyorum kendime. Ve oynuyorum da onlarla. Otuz yıl geriden oynuyorum farkındayım ama hayat da böyle bir şey değil mi zaten? Geç kalmaların arasında nefes almaya çalışıyoruz işte hepimiz, kimimiz başka insanlara tutunup ayakta kalmaya çalışıyor kimimiz de yaşayamadığı çocukluğuna sığınıp oynayamadığı bütün oyunları bir nefeste oynamak için çabalıyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder