Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
4 Şubat 2011 Cuma
Edebi (Ve ebedi) Sitem..
Kendinden kaçan insan nereye sığınabilir? Yıllarca sanattan ve edebiyattan medet umduk ve doğrusunu söylemek gerekirse pek işe yaradıkları da söylenemez. İyi edebiyat diye önümüze koyulan zırvalıklar beynimizi uyuşturdu, ne bok yiyeceğimizi şaşırdık. Artık bize daha fazla Thomas Bernhard lazım. Sevgili edebiyat öğretmenlerimiz : Bizi siz delirttiniz!!. Ezberlettiğiniz ıvır zıvırlar beğenilerimizi köreltti, önüne koyulan her şeyi yiyen aç koyun yavrularına döndük. Neden bize James Joyce'den bahsetmediniz? Ne olurdu bir kez, tek bir kez olsun ağzınızdan Salinger ismini duysaydık. Merak eder okurduk belki. (Bize daha fazla Palahniuk lazım). İyi roman, güzel şiir, baş yapıt öykü diye durup durup okuttuklarınız hepimizi ruh hastası yaptı. Bir kez olsun Poe'dan bahsetseydiniz keşke. Yapmadınız. Biliyorum ki eğer ortaokul yıllarımızda Küçük Prens'i okumuş olsaydık, hayata karşı bu kadar öfkeli olmazdık. Okumadık, bilmiyorduk. Anlatmalıydınız bize. Anlatmadınız. (Bize daha fazla Calvino lazım). Ezberlettiğiniz kötü şairlerin arasına İlhan Berk'i, Oktay Rıfat'ı, Turgut Uyar'ı da katamaz mıydınız? Yoksa edebiyatı severiz diye mi korktunuz? (Bize daha fazla Yusuf Atılgan lazım). Musil diye bir adam varmış. Neden bu kadar geç duyduk? Kafka diye başka bir adam yaşamış geçen yüzyılda. Çektiğimiz acıların, daralmaların, varoluşsal kaygıların ifadesini almış, neden bizden sakladınız? Anlayamayız diye mi korktunuz yoksa? Emin olun anlardık. Baki, Şeyh Galip, Nedim okuttunuz bize. (Tamam ben onları da severim, ama siz sevdirmediniz bana, kendim sevdim. Onların aruzunu, veznini bilmem nesini ezber etmeye takılıp kalsaydım, nefret edebilirdim. Allahtan edebiyatın hiçbir hesaplamaya sığamayacağını çok geç olmadan farkettim) Onların ağır dilini anlayabilen biz, Kafka'yı da elbet anlardık. (Bize daha fazla Canetti lazım). Perec diye biri yaşamış mesela. Kelimelerle dünyanın en güzel oyununu oynamış. Bizler tam da oyun çağındaydık. Keşke bahsetseydiniz bize, oyunlarımıza onu da alsaydık. Her fırsatta okuyun dediniz bize. Okumanın erdemlerinden bahsettiniz, ama kendiniz o kadar az okudunuz ki, sınırlı beğenilerinizle bizleri de zevksiz, keyifsiz, kendinize benzettiniz. Oysa bize daha çok Oğuz Atay lazımdı, Bukowski lazımdı bize, John Berger lazımdı.. Ah öğretmenlerim ah, üzgünüm.. Bizi siz kaybettiniz..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder