266.
Michel Foucault, "Neden her kişi kendi hayatını bir sanat yapıtına dönüştürmesin? Neden şu ev ya da lamba bir sanat yapıtı olsun da benim hayatım olmasın?" diye sorar bir yerlerde. İyi ya da kötü yaşam değildir tabi kastettiği. Rezil bir yaşam da sürseniz bunu bir sanat eseri haline getirebilirsiniz, yeter ki rezilliğiniz size has, sadece sizin becerebileceğiniz türden bir rezillik olsun.
Aynı Michel Foucault,"Bugünlerde amacımız ne olduğumuzu keşfetmek değil, ne olmuş isek onu reddetmek olmalı." diyerek de reddin ve inkarın (buradaki inkar düz inkar değil tabi, bir tür ontolojik inkar) insanın asıl gerçeği kavrayabilmek için tek seçeneği olduğunu söyler.
Ve yine sevgili Michel Foucault, "Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orada kimse yok demektir." şeklindeki muazzam tespitiyle hepimizin ağzına sıçar ve gülümseyerek çekilir. Kurban olduğumun keli, sağ olsaydın da ikişer duble rakı içseydik seninle, beni bir tek sen anlardın be Foucault...
267.
Herkes gider
Ne?
Bilmiyor muydun sanki
Sevgili kalbim!
Neden hala apartman boşluğunun
gün ışığı görmeyen penceresinde
kuş sesleri beklersin..
268.
Susmak mesele değil. Susar insan. Başka çaresi yoksa susar. Haksız olduğu için susar bazen, bazen de haksızlık karşısında susar. Çok konuşmuştur vaktinde o yüzden susar. Ya da hep susmuştur, üşeniyordur konuşmaya o yüzden susar. Susmak mesele değil. Ama söyleyeceği şeyler içinden boğazına kadar yükselmişse, istediği için değil mecbur kaldığı için susuyorsa o zaman susmak ızdırapların en büyüğü olur. Diline kadar gelen ve dışarı çıkamayan söz, en acı zehir gibi ruhunu yavaş yavaş çürütür...
269.
Düşün.. Hiçbir yere sığamamış ve sikik bir parka sığınmışsın. Üç tane sigaran ve bir kutu biran kalmış. Bakkallar kapalı. En yakın benzin istasyonu ebesinin amında. Üstelik orada da sigara var ama içki satılmıyor. Ne yaparsın? Normal insansan yatar uyursun. Biraz sıkıntılıysan eve gidip çay falan koyarsın. Ama kafayı yemiş bir ruh hastasıysan önce sigaraları ikiye bölüp altı tane sigaran varmış gibi, biranın yarısını da boş bira kutusuna döküp iki tane biran varmış gibi düşünüp, bunu yaklaşık on dakika düşünüp kendini iyice inandırırsın ve bu esnada da Ferdi dinlersin. Evet evet, Ferdi şart...
270.
Ben herhangi bir şeyi asla yapmam demek kadar aptalca bir şey yok. Bir an, tek bir an gelir, biri çıkar karşına, inandığın, güvendiğin ne varsa hepsinin iki dakikada ağzına sıçar, kendisini yerin dibine sokar seni de aşağılık bir sürüngen haline getirir. Ve bütün bunlar tek bir anda olabilir. İnsan değil miyiz amına koyim en iyimiz yerin dibine batsın!
271.
Müptezelim müptezelsin müptezeliz
Ah!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder