113.
Jean Baudrillard modern zamanlarda sahte ile gerçeğin yer değiştirdiğini ve 'eksinin eksisi artıdır' diyen evrensel mantık ilkesinden yola çıkan simülakratörler tarafından oluşturulan sahtenin sahtesi gerçektir zannının doğduğumuz andan itibaren beynimize onluk çiviyle çakıldığını söyledi her fırsatta. Baudrillard'dan 2500 yıl önce yaşayan Platon da çok daha anlaşılır bir ifadeyle yaşadığımız dünyanın kötü bir 'idea' taklidi olduğunu, gerçek zannettiğimiz şeyin duyularımızla algılayamayacağımız 'asıl gerçekliğin' kusurlu bir kopyasından başka bir şey olamayacağını anlattı öğrencilerine. Ondan önce yaşamış olan Septik-Sofist Georgias ise ilk ve son noktayı en baştan koymuştu aslında. 'Hiçbir şey yoktur, olsaydı da bilemezdik, bilseydik de aktaramazdık!'
Baudrillard'ı, Platon'u ve Georgias'ı hayatı boyunca hiç duymamış, tesadüfen tanıştığım ayyaş bir park filozofu şuna benzer bir laf etti geçenlerde. Çektiğimiz hiçbir sıkıntı gerçek değil! İnsan ruhunun acıyla kurduğu ilişkinin sebebi de sonucu da aynı aslında. Kendisi.. Kendisi ve hasta beyninin yol açtığı mesnetsiz abartılar.. Otu boku abartan birer manyak mıyız, aslında haklı olan sadece Nihilistler mi bilemem. Belki de gerçekten bildiğim tek bir şey var, hiçbir şey bilmediğim..
merhabalar... çok sağlam yazıyorsunuz :) sizi blogumda haftanın blogu olarak yazdım :)
YanıtlaSilhttp://bostanciogludevran.wordpress.com/2012/04/23/haftanin-ozeti-82/